Akış nakış ise oyunlaştırma tam bir usta terzi işidir.

E.Altuğ Yılmaz🎲🚀🏆
4 min readJul 27, 2019

--

1950'lerin sonlarına doğru Zürich sokaklarında yürüyen bir grup üniversiteli gençler uzun zamandır hocalarının mutlaka katılmasını istediği konferansa gidip gitmemekte kararsızdı. Birisi “bence yine o sıkıcı deneyler ve anlamsız teorileri dinlemek yerine ben bu soğukta bişeyler içmeye gitmeyi tercih ederim.” dedi. Ama çoğunluk ismini kitaplardan defalarca duydukları 80 yaşlarına yaklaşan efsanevi “Carl Gustav Jung”u en azından kısaca görmek ve eğer sıkılırsa hızlıca köşedeki bara kaçarak içlerini ısıtmak üzere birbirlerine söz verdiler.

Jung, konuşmasında insanların kişilik karakterlerini “persona” adı verdiği yaklaşımıyla farklı seviyeleriyle anlattı. Jung, kişinin benliğini, persona’nın aldatıcı örtüsünden ve bilinçdışı dürtülerden özgürleştirerek ve kişiye “kendi benliğini” kazandırarak toplumda özü ne kadar uygun olmasa da kabul görmesini sağlar demişti. Genç grup anlamsızca bakarken birbirlerine kaş göz yaparak bar’daki likör isimlerini tartışmaya başlarken aralarında biri donakalmıştı. Genç Mihaly o günü “insanoğlunu anlamaya en yakınlaştığım ama aynı zamanda ne kadar uzak olduğumu anladığım gündür” diyecekti.

Evet o gün Jung’un son günlerinde vermiş olduğu bir seminerden etkilenerek tüm hayatını (2019 yılında halen) psikolojiye ve insana adayan Macar bilim insanı Mihaly Csikszentmihalyi (okunuşu : çiksenmihay) yarım yüzyıl sürecek bir maceranın fitilini ateşlemişti. 20 yıldan aşırı bir çalışma sonunda insanların “akış” durumunu ve bu durumdan çıkışlarını inceleyen Mihaly insan motivasyonu ve iletişiminde asla eskisi gibi düşünülemeyecek olan devrim yaratacak kitabı “AKIŞ” yayınladı.

Akış kitabında bir çok durumdan insan’ın akış durumuna nasıl geçtiğini örneklerle gayet hikayeleştirerek akademik dilden uzak anlatan Mihaly, genel anlamda da bir grafiksel metodla “akış” ın şifrelerini açıklamaya çalışmıştır.

Doğası gereği insan kendini bir davranışa yönelteceğinde her daim yetenekleri kapasitesinde görevlerle başlar. Örnek verecek olacaksak piyano çalacaksanız önce ses çıkartabiliyormuyum-beş parmakla çalabiliyormuyum gibi ya da bir yabancı dil öğrenecekseniz önce konuşmaktan çok kelimelerle başlarsınız. İnsanlar eğer bu akışta zor bir görev yaparsa yapamadığından sinirlenir, eğer hep kolay görevlerde kalırsa da sıkılarak “akış” durumunun dışında çıkar. Görevler hem değişir hem de zorlaşırsa insan “akış” durumunu korur ve yeni görevlere yeteneklerini geliştirerek hazır hale gelir.

Bana soracak olursanız insanlar için başka insanlar tarafından tasarlanan sistemlerde devamlı “akış” dışında çıkmamız tamamen bu nedenle. Okullar hep çok anlamsızdı ve sıkılıyorduk, işyerlerinde de hedefler ve müdürler zorlayıcıydı sinirleniyorduk.

Mihaly, 1990 yılında yazdığı Mutluluk Bilimi : AKIŞ “ kitabında bu durumu korumak için 8 ana unsur sıralamış:

1-) Tamamlanabilir görevler
2-) Odaklanabilinen işler
3-) Net ve göreceli olmayan hedefler
4-) Anında geri bildirim alabilmek
6-) Kontrol ediyor hissi (seçimler, özelleştirmeler vs.)
7-) Tamamlayınca özlük hissi oluşması.
8-) Zaman ve mekandan bağımsız hale gelebilme

Tarih boyunca insanlık bu akış’ı kültüründe barındırmış, inanç sistemlerinden devlet yönetimlerine kadar bunu görebiliyoruz. Atina’nın polis sistematiği, Roma hukuku, Çin’in bürokrasisi, Hindistan’ın ruhani günlük yaşamları bunun en güzel örnekleridir.

İnsanlar her daim hayatta bir anlam arayışında olmuş, aslında hayatta herkes için bir anlam olmadığını söyleyebiliriz. Ancak bu insanın kendi hayatının anlamını arayışı ve onu ararken ve bulduğunu düşünürkenki yukarıdaki 8 akış unsurlarıyla beslenirse anlam akışı sağlayabilir.

İşyerlerinde de akış mümkündür, insanlar tatilde daha çok sıkıldıklarını aslında işyerlerinde akış durumuna daha yakın olduklarını ancak işlerinden de mutsuz olduklarını söylerler. Bu tamamen işyerinde duygularını kapatmalarından ve beklentilerini olumsuzlaştırdıklarından olur. Yoksa bilim insanları, cerrahlar, güvenlik elemanları ve hatta bilgisayar testçileri bile işlerini neredeyse bir oyun gibi düşünüp akışa girebilmiştir. Oyun sektörü Mihaly’nin bu metodolijisi üzerine bir çok oyun tasarım tekniği geliştirmiştir.

“Oyun sektöründen ekmek yemenin ilk challenge’i Mihaly’nin soyadını doğru okuyabilmektir derler.”

Astronomi bilimi özellikle ilk zamanlarında bilinmeyeni bulabilmek adına tam bir oyun gibiydi, ve özellikle emekli olan uzay bilimcileri emekliliklerinde de bulmacalar ve bilmecelerle hayatlarında oyun duygusunu korumak istediler.

İnsanların en akışta oldukları an genelde materyalist ve pahallı bir elde edinim değil, daha çok bir hobileri ya da aileleriyle geçirdikleri o an oldukça farkında olmasalar da akışı kendi içinde olan anlardır. Para’nın mutlu ettiği hatta akış sağladığı komple bir kandırma diyebiliriz.

Kitapta en ilginç gelen kısım ise duyularımızla akış kısımlarıydı.

“Hiç bir şeye sahip değilseniz bile tam bir haz makinesi vücudunuza sahipsiniz.”

girişiyle beni de oldukça düşüncelere daldıran bu kısımda, her bir duyumuzla akışı sağlayabileceğimizi anlatıyor Mihaly. Müthiş bir yağlıboyaya siz 1–2 sn bakıp geçerken bir ressam onun yapılışını, kusurlarını hatta olmayan kısımlarını da hayal ederek akışa girerek saatlerce bakabilir, bir konserde siz sadece dinlerken bir başkası tüm notaları gözünün önünde dünyadan kopmuş bir şekilde dinleyebilir, basit gibi görünün bir öğlen yemeğini bir başkası koklayarak,tadarak, izleyerek ve hatta konuşarak yiyebilir akışa girebilir diyor. Özellikle zevk ve haz olarak tüm akışı ikiye ayırarak zevki haza çevirenleri balık tutma metaforuyla anlatması müthiş bir ustalık. Sadece balık tutunca zevk alıyorsanız asla akışa giremezsiniz, ama balığa çıkış hazırlıkları, taktikleri ve hikayeleriyle tam bir akışı yakalamanız mümkün.

Biz de işyerlerinde acaba hem işlerimizi hem de zevk aldığımız bazı etkinlikleri hazza çevirebilir oyunlaştırabilirmiyiz, böylece sadece işyerindeyken değil hayatta da akışta olabilirmiyiz? yukarıdaki 8 madde acaba okullarımızda, işyerlerimizde ve evlerimizde ne kadar kullanıyoruz?

Ercan Altuğ Yılmaz , 07.2019

Türkçe altyazılı TED linki : https://www.ted.com/talks/mihaly_csikszentmihalyi_on_flow?language=tr#t-9319

--

--

E.Altuğ Yılmaz🎲🚀🏆

Gamer @TimeGO_App @GamFed @Oyunder @BUGGameLab @BahcesehirSEM @Mindsetinstitu @Tezgahcilar #Games #Gamification #Oyunlaştırma #TEDx #GWC ercanaltug@gmail.com