Adımların İyiliğe Dönüştürme Oyunlaştırması : Sanal İstanbul Maratonu

E.Altuğ Yılmaz🎲🚀🏆
6 min readNov 16, 2020

--

Gerçekten 2020 sanırım bir çok kötü haberle geride bıraktığımız en zor yıllardan biri oluyor. Ancak bu dönemde bazı faydalı bir çok ilki hayatımıza eklemek zorunda da kaldık. Çok hızlıca aklıma gelenler, çok daha hijyen ve sosyal mesafe uyumlu ortak alanlar, temassız ödeme sistemleri, daha kapsamlı eticaret deneyimleri ve uzaktan çalışma kültürü gibi.

Benim adıma da ilk olmuş olan daha öncede kurumlarla fiziksel katıldığım İstanbul Maratonuna bu sefer sanal gerçekleştirilirken katılmam oldu. Maratonun olduğu dönem gerçekleşen 100'den fazla vatandaşımızın da hayatını kaybettiği İzmir depremi ve sonrası kurtulan canlar hepimizde yer etti. Ben de orada en azından saatlerce enkazda arama yapan AKUT için bu koşuya katılabilirim dedim,iyiki demişim şimdi bu makalede size iyisi kötüsüyle tüm deneyimi ve öğrendiklerimi aktaracağım :)

Öncelikle Sanal koşu için Spor İstanbul sitesinden ve oyunlaştırılmış bağış platformu Adım Adım’dan bir profil açtım. Devamında da hem danışmanlık yaptığım kurum Inooster için hem de gönüllü oyunlaştırma topluluğumuz Gamfed Türkiye için “Kaptan” olarak sisteme ekledim. Daha önce eklememiş olduğumuza üzüldüm ancak asıl güzellikler bundan sonra başladı.

Adım Adım profilimin son hali.

Adım Adım,şuanda da Spor İstanbul Başkanlığı yapan sevgili Renay Onur bey tarafından kurulmuş ve yıllar içinde gerçekten büyük kitleler ve bağışlara vesile olmuş oyunlaştırılmış bir platform. Kendi kampanyanızı açarken hem bağışçı hedefi, hem bireysel “Kampanya Hedefi” hem de katıldığınız STK’nin o yarıştaki hedefini görerek karar veriyorsunuz. Ben ilk hedef olarak bu konuda Adım Adım’da yardımcı olarak 2.400 TL hedefini biraz yüksek görmüştüm ve 1.000 TL ile başladım.

Kampanyamı kendi çok takipçili sosyal medyalarımdan paylaştım ve bekleyişe geçtim. Çok kısa süre sonra ilk bağışlar gelmeye başladı ve inanılmaz bir biçimde sanki banka hesabı gibi kendi profilime bakmaya başladım. Kredi kartıyla online yapılan bağışlar hemen sisteme düşerken EFT ile yapanlar sabahları düşüyordu bazen 2–3 günü de alabiliyor.Bunu makale sonunda öğrendiklerim kısmında paylaşacağım.

İlk bağış yapanlar tahmin ettiğim gibi “Adım Adım” tanıyan, hatta aktif koşucu ya da bağışçı olanlardı. Kendi kendilerine meblağlar olarak 5–10–20–50 skalasında bir bağış oluyordu beni çok heyecanlandırdı. İlk 24 saatimde sadece sosyal medyadan duyurarak 4 bağış ve 135 TL toplamıştım. Meblağ biraz düşük gelmişti.

Gamfed Türkiye gönüllülerine de duyurdum ve zaten bazılarının hali hazırda bu konuda aynı benim gibi hazır olduklarını hatta TEMA, TEGV gibi farklı kampanyalarda koştuklarını öğrendim. Ancak güzel olan farklı kampanyada koşsanız da “Koşu Takımı” olarak “Gamfed Türkiye” seçerek birlikte de bağış rakamımızı görebiliyorduk. Burada iç bir oyunlaştırmaya da giderek takımı seçerek koşan herkese ilk dernek olarak 50TL Gamfed Türkiye bağış yaptı. 12 Aslan yürekli oyun dostu Gamfed Türkiye takımıyla AKUT için koşmaya hazırdı.

2.gün de bu “Gamfed Türkiye” takımını duyurdum ve sosyal medya dışında bazı whatsup gruplarından da paylaşımlar yaptım. 48 saat sonunda 12.bağış ve 1.000 TL hedefime yaklaşmıştım. Bu sefer hedefimi yükseltmek istedim ilginç bir duygu ve oyun mekaniği çünkü hedefi tutmul görüp vazgeçmiş olanlar olabilir diye düşündüm. (açık söylüyorum bağışı sadece 7–8 Kasım koşu gününe kadar alınıyor sanıyordum.)

3.gün ise Adım Adım’ın da “feedback” olarak önerdiği gibi kişisel olarak insanlardan kampanyama bağış yapmasını istedim ve işte o zaman oyunun rengi değişti. 5 Kasım günü tam 22 kişi, 2.000 TL geçkin bazıları da 250 TL olacak şekilde bağışlar yaptı muazzamdı. Evet bireysel isimle rica edince hem rakamlar çoğalmış hem de bağış yapanlar artmıştı.

6–7 Kasım’da da küçük meblağlarla birlikte kendi kampanyamda tam 2.370 TL toplamıştım. (Büyük Veri hakkaten bildi, 2400TL demişti Adım Adım) Gamfed Türkiye koşu grubu ise tam 5.681 TL , Inooster kurumuyla ise 6.542 TL olarak toplam 12.000 TL’den fazla AKUT’a bağış toplamıştık hepsi sadece benim bir kararımla takım kurmamla vesile olmuştu. Aşağıda 12 Kahraman “Gamfed Türkiye” ekibini görebilmektesiniz, kazandığımız takım ruhu ve içsel motivasyon dahası.

Şimdi gelelim bu süreçte “oyunlaştırma ve motivasyon” adına öğrendiklerimi listemeye:

1-) Bir takım kurmak ve kaptan olmak çok ciddi bir aidiyet ve sorumluluk. Kaptanı olduğunuz takımdakilerle de çok önemli bağlar kuruyorsunuz sanal bir koşu olsa da. Son maddede detaylandırdığım deneyim sorunlarında da hiç bir etki alanım yokken oldukça sorumlu hissetim. (Kurumlarda da haydi sen hedefini tamamladın takımını da tamamla ödül kataloğu o zaman senin demek lazım.)

2-) Bir koşu bile olsa farklı metriklerde (bağış miktarı, bağışçı sayısı, takım bağış ortalaması, kampanya hedefi vs.) hedefler çok değerli. Tutturduğunuzda bir diğeri için motive oluyorsunuz. Bu metrikleri kendi iş yerlerimiz için de düşünmeliyiz (bireysel satış hedefi yanında yeni sezon ürün sayısı gibi, tamamlanan eğitim yanında bekleyen eğitim anketi olmayan gün serisi gibi.)

3-) İnsanlar hedefleri tutunca bir rahatlığa eriyorlar daha da ilerleyebilecekleri halde. Bunu zaten NYU’dan akademisten Adam Alter Newyork Maratonuna katılanlarla yaptığı araştırma da çok ciddi verilerle paylaşmıştı yaşamış oldum. Bu yüzden ‘meblağ’ tuttukça hedefimi diğer bağışçılarda bağış yapsın diye yakın meblağlarda güncelledim.

4-) Bağış yaptığınız bazı kişiler ilginç şekilde kendi kampanyalarına da hatta aynı meblağda ya da daha çok bağış beklediler, bence ilginç bir sosyal motivasyon şekli. Kendi kurumlarımızda “takdir ve ödüllendirme” süreçlerimizde de bunu kullanabiliriz, bir teşekkür verdin şimdi isteme vakti gibi.

5-) Genel olarak özellikle Inooster takımımızdaki yurtdışında yaşamış Irze’nin aldığı global bağışların meblağlarından da çıkarımım “kadın bağışçıların çok daha iyi bir iş çıkararak erkeklerden daha kolay ve çok miktarda bağış aldığı”. Bunu keşke “Adım Adım” detaylarıyla açıklasa.Sanırım doğamız gereği böyle.

6-) Şahsen de bağış yaptığım bazı kurumlarda yönetici pozisyonundaki bağış koşucuları tüm şirketi organize ederek müthiş bağışçı sayısına ve bağış miktarlarına ulaşıyorlar. Burada tabiki hiyerarşi de biraz etkili oluyor ve ‘yöneticim yapmazsak olmaz’ gibi doğal bir tetikleyici bulunmuş durumda çok çok kıymetli. En iyi iş çıkaran şu alandaki kurumlar, yarışan yöneticiler, takımlar gibi listelemeler çok başarılı olabilir.

7-) Kredi kartıyla bağış ve EFT ile 2–3 gün sonra hesaba yansıyan bağışta bence oldukça öğreticiydi. “Anlık Geribildirim- Instant Feedback” insanların en çok motive eden oyun mekaniklerinden olduğunu ispatıydı kendi sunumlarıma da bu deneyimi ekleyeceğim. Ve “iyi gidiyorsun” demek için yıllık IK toplantısını bekler gibi o EFT’nin yansımasını beklemek oldukça demotive ediciydi. Adım Adım önerim, EFT ile dekont bilgisiyle sisteme “beyan usülü” bağışların yansıması, ve hesaba düşünce de onaylanması yönünde sistemi motivasyonel olarak iyileştirmelerini öneririm. (Kurumlarda da ay sonu hesaplanan detaylı satışlarda beyan usülü anlık puanlama yapıyoruz ay sonu tekrar ödüllendirme öncesi hesaplanıp güncelleniyor.)

8-) Bağış sonunda “Gamfed Türkiye” ekibinin kendi kolajı gibi bir fotoğraf albümü, hatta sanal madalyalar içinde meblağ yazan bazı sanal kupalar verilebilir. Maliyetten çok “oyunlaştırma” içinde içsel ödüllerden bahsediyorum. Şahsen en son yapılan kolaj an itibariyle AKUT tshirtümden çok daha değerli. (Daha çok online poster, iletişim, içerik vs olabilir.)

9-) Koşucu setleri oldukça motive edici. Stanford Universitesinden BJ Fogg iyi bir spor alışkanlığı için kapınıza yepyeni ayakkabıları koyun, görünce yanından geçemeyeceksiniz der. Hakkaten “AKUT Koşucu Seti” gelmese sanırım koşuyu en azından kırmızı bir tshirtle yapardım ama aynı motivasyon olmazdı. Set geldiği andan itibaren evde de haftasonu olsa da “bağış koşusuna” gitsek havası belirdi. Setini alamayanlar, ya da pandemi nedeniyle “Levent merkez” çağırılanlar biraz demotive oldular. Burada da önerim GETİR, Banabi,Migros gibi hali hazırda tedarik zinciri olanlarla anlaşmak.

10-) Son olarak ne yazıkki sistemsel bir deneyim eleştirisiyle nokta koyacağım. Spor İstanbul sitesine üye olup oradan ‘alamadığımız’ bilet numarasıyla bir şekilde çok sevdiğim “Sweaters uygulamasına da” geçiş yapamadık. Ben kendimden bildim ancak ekipte bir kişi bile bunu başaramadı. Bazı sosyal medya hesaplarına yazsak ta genel dönüşler dışında bir sonuca ulaşan yardım olamadı. Ve sanırım bu madalyayı da bu yüzden alamadık.

Ama olsundu, seneye daha da iyisi olacaktı, bu başlangıçtı, ekip güzeldi, koşmak güzeldi, bu zor senede zor şartlarda oyunla koşmak bağış yapmak herşeyden güzeldi.

Profilimde pırıl pırıl rozetlerim, ilk 1.000 girmiş olmanın gururu, bir sonraki koşu etkinliği “Runatolia” için şimdiden uçaklar,hoteller, planlar başlamış daha ne olsun!

Vesile olanlara,emeklere,oyunların gücüne selam olsun.

Ercan Altuğ Yılmaz / Gamfed Türkiye Temsilcisi

15.11.2020

--

--

E.Altuğ Yılmaz🎲🚀🏆

Gamer @TimeGO_App @GamFed @Oyunder @BUGGameLab @BahcesehirSEM @Mindsetinstitu @Tezgahcilar #Games #Gamification #Oyunlaştırma #TEDx #GWC ercanaltug@gmail.com